Datça
Marmaris’te festival nedeniyle oyalanınca Datça’ya kışın ortasında ancak sıra geldi. Rüzgarı ile meşhur bir yeri kışın ortasında ziyaret etmek ne kadar akıl kârı diye düşünürken, çok da akıllı işi olmadığını kısa sürede gördük :) Bu bölge neredeyse 30 yıldır görmediği yağışı ve fırtınayı görüyormuş. Bizim kısmetimize Datça’da 80-100 km hızında iki fırtına, bolca yağmur ve birde dolu yağışı düştü.
3-5 gün kalıp, dostlarımızı ziyaret ettikten sonra kaçmayı planlarken, yine bir festival afişine takıldık. 8-9-10 Şubat’ta Datça’da Badem Çiçeği Festivali varmış. Bu sene her gittiğimiz yerde bir festival’e denk geliyoruz, bu festivali görmesek olmaz diye kalış süremizi biraz uzattık.
Çok uzun olmasa da sahil boyunca güzel bir yürüyüş yolu var. Şehir içinde bisiklete binmek isteyenler için imkanlar kısıtlı, ama dağ bisikleti yapacakları mutlu edecek iniş çıkışlar bolca var :) Her ayın son pazarı, ikinci el eşyaların satıldığı bir pazar kuruluyor, daha küçük olmakla birlikte diğer pazar günleri de 8-10 tezgahın olduğu bir pazar var. Cumartesi günleri meyve sebze ve giysi alabileceğiniz normal bir pazar var. Değişik otlar alıp denedik, özellikle dallama diye bir ot çok hoşumuza gitti. Dallama yabani büyük papatyanın sürgünlerine verilen isim (güzelim papatya ya dallama diye isim vermekte bayağı yaratıcılık gerektiriyor :) ). Kasaplarda çok güzel sucuklar var. Yıllardır sanayi tipi sucuk yemekten ağız tadımızı kaybetmişiz (tekrar bulduk). Çarşı içinde bir karadenizliyi bile tatmin edecek porsiyonda hamsi tava yapan güzel balıkçılar var. Araba kullanmadan çevreyi gezmek isterseniz bir çok köye ulaşım mümkün. Can Yücel’in son 10 yıllını geçirdiği Eski Datça’yı mutlaka ziyaret edin.
Datça yollarını arşınlamaktan sıkılınca Palamutbükü’ne kaçtık. İkinci fırtınaya da burada yakalandık. Dalgalar mendireğin tepesinden aştı, ağaçları söktü, yolu çökertip denize kattı. Yine de Palamutbükü keyifli bir yerdi, zaman varsa gitmekte yarar var. Knidos’u daha önce gördüğümüz vede karavanla o yola girmeyi gözümüz yemediği için gitmedik.
Kalış süremizi uzatma nedenimiz olan festival, cuma günü konserler ve yağmurla birlikte başladı :) Ağırlıklı olarak Datça ürünlerinin satışa sunulduğu stantları dolaştık, konserleri izledik ve küçük bir şarap imalathanesinin turuna katıldık. Ama hevesle beklediğimiz badem çiçeklerinin şöleni havaların biraz sert gitmesi nedeniyle umduğumuz gibi olmadı. Artık badem çiçeği fotoğrafını başka bir yerde çekeceğiz.
Sevgiler….
Webasto’ya ihtiyaç oluyor mu o bölgede bu mevsimde yoksa aracın yalıtımı yeterli oluyor mu? Keyifli gezmeler.
Hemde nasıl :)
Güneydeyiz ama geceleri bazen 3-4 derecelere düşüyor. Kışın karavanda kalacaksanız ısıtıcı şart. Biz eberspacher d2 kullanıyoruz ve memnunuz.
Sevgiler
Kapıları,pencereleri..ne güzelmiş Datça evleri
Sevgiler,selamlar.
Kapı pencereler sadece Eski Datça’da.
Sevgiler