Macahel
Artvin, İstanbul’da geçen çalışma hayatımızda, bizim için çok uzak bir hayaldi (gerçek oldu). Gürcistan için çıktığımız yolculukta, birçok yeri dönüşte nasıl olsa göreceğiz diye pas geçmemize rağmen, Artvin’i pas geçemedik :)
İlk durak, Borçka Camili veya Macahel ya da Maçahel diye bilinen bölge. Bu üç tarafı Karçal dağı ile çevrili vadinin tek açık noktası da Gürcistan olunca, uzun yıllar boyunca çevreden izole kalmış. Borçka’ya 50 km mesafedeki bu bölgede birçok küçük köy bulunuyor. Ulaşım işi ise biraz zahmetli, yolun yarısı iniş, yarısı çıkış olunca, karavan ile seyahat biraz zahmetli oldu. Birkaç geçit aşarak ulaşmak mümkün. Bu geçitlerden birinin yüksekliği 1860 metre. Hal böyle olunca, inişte 2 sefer durup balataları soğutmamız gerekti :) Yolun son kısmında da sis’e denk gelince keyifler tam oldu :) Ama hedefe yaklaşınca, sis açıldı ve etrafı görmeye başladık. Macahel aynı zamanda genetik olarak saf kalan Kafkas Arısının korunduğu bir bölge. Tema Vakfı, bu arının ve bölgenin bozulmadan kalması ve yerel insanların bu işten para kazanarak bölgelerine sahip çıkmaları için birçok proje yapmış.
Yola devam edince böyle oldu :)
Macahel’de ilk durağımız Tema’nın pansiyonu ve Proje merkezi oldu. Bölgede eski ahşap ambarlar, eski köy evleri ve ahşap camiler var. Turizmin buraya el atması ve gelen insanların çoğunun konfor taleplerinin fazla olması nedeniyle, ahşap yapıların yerini betonarme yapılar almaya başlamış. Bazı kamu binalarının da bölgeye hiç yakışmayan beyaz 5-6 katlı koca bloklar şeklinde yapılması da görsel ve yapısal kirliliğe yol açmış.
Macahel’de, eski Ahşap camiyi (ilk yapılış 1819, daha sonra çığ da yıkılmış ve 1855 de tekrar yapılmış) eski evleri ve ambarları görün.
Sokakları dolaşırken bir sokağın Askerler tarafından kapatılmış olduğunu göreceksiniz şaşırmayın. Bu sokağın devamında Gürcistan var. Ama sınır kapısı olmadığı için geçiş yasak. Maral köyünü ve camisini mutlaka ziyaret edin. Maral şelalesine gidin (biz gidemedik karavan girmedi :( ). Maral köyüne giderken parke taşlı yolun kesintiye uğradığı bir köşe var. Bu köşede en fazla 4 m2 lik bir küçük kulübe var. Mutlaka görün, bu kulübe küçük bir mısır değirmeni.
Yemek yerleri biraz sınırlı, tedarikli olunmasında yarar var. Köylerde yöresel bal bulmak mümkün, biraz fiyat yüksek haberiniz olsun. Büyük kavanoz 150-180 TL arası.
Dönüş yolu, bizim için farklı süprizler hazırlamış. Gelirken sisten fark etmediğimiz küçük buzullar halinde kar birikintileri gördük. Temmuz ayı için ilginç oldu. Yola devam.
Sevgiler…
Güzellikleri gidip görmek yaşamak ve bizlere de sunmak fevkalede bir duygu sağolun yolunuz açık olsun sevgiler saygılar
Sizden de güzel geziler bekliyoruz.
Selamlar :)