Vardzia (Gürcistan)

Vardzia

Vardzia, zamanında Gürcistan Krallığının en önemli idarecisi olan, Kraliçe Tamara ve Babası III. George döneminde yapılmış. Dik kayalık bir yüzeye oyularak yapılan bu mağara şehir, en iyi günlerinde 6 bin oda dan oluşuyormuş. Pers ve Osmanlı akıncıları tarafından yapılan saldırılar, ayrıca geçirdiği depremler sonucunda 750 oda günümüze ulaşmış. Vardzia adının çocukken mağaralarda kaybolan Kraliçe Tamara’yı bulan amcasına seslenirken “ak var dzia” (buradayım) demesinden geldiği söyleniyor (internet çevirisinde böyle çıkmıyor ama şimdi efsaneyi de bozmayalım). Odaların neredeyse tümü ziyarete açık. Kapalı olan 8-10 odalık özel bir bölümde ise Kilise görevlileri kalıyor. Kilisede fotoğraf çekilmesine izin verilmiyor. Yukarıya çıkarken 2-3 yerde su içebileceğiniz çeşmeler ve tuvalet var. İniş çıkış yemek derken 1 günü dolu dolu geçirebilirsiniz (tabi bizim gibi emekliyseniz :) ).

 

6bin odadan 750 odaya düşmüş. Tabi insan merak ediyor 6 bin odanın kalıntıları nerede acaba, hiç mi iz kalmamış

 

Şehre çıkarken, yol kenarına asma ekmeye başlamışlar. Ayrıca arazide bir çok zerdali ağacı var. Çıkarken atıştırmalık hazır yani.

 

Diyor ki fazla kasmayın, oturup bir soluklanın.

 

 

Burası büyük mağaralardan biri.

 

Burası toplantı odası, kabul odası gibi bir şeydi. Adamlar iki damla güneş görüp, etrafı seyretmek için böyle bir mekan yapmışlar.

 

 

 

Kilisenin dışı. Sağda da çan kulesi var.

 

Çan kulesi sonradan yapılmış. Kule derken kaya yüzeye yapılmış sütunların arasına asılan çanlardan oluşuyor.

 

 

Sol da çan kulesi. Sağda ise mum yakılan açık bir alan var.

 

 

Kilisenin içi. Flaş veya tripot olmayınca elde anca bu kadar oldu.

 

 

 

Kilisenin arkasındaki koridor.

 

 

Kilisenin arka koridoruna devam.

 

 

 

Koridorun sonunda camlarla korumaya alınmış bir su kaynağı var.

 

Bu kaynağın suyunu içmek steyenler için, dışarıda musluklu bir bidon var.

 

 

Şehrin yeni sakinleri.

 

Kocaman durduklarına bakmayın hala yavrular.

 

Erzak depolarının içinde bazı küplerin kalıntıları var. Zamanında bu şehirde şaraphane de mevcutmuş.

 

Bin küsur sene önce yapılan alt yapı hala ayakta. Şimdilerde bir evin tesisatı 3 sene sorun çıkarmazsa kendimizi şanslı sayıyoruz :)

 

Aşağıda otoparkın solunda bizim karavan.

 

 

Triplex mağara. Ama sonunda mağara.

 

 

Bir sorun olursa, kullanılmak üzere dehlizlerde çıkışı gösteren tabelalar var. Sanki çıksak nereye çıkacaksak.

 

Bütün duvarlar is içinde kaldığına göre, burası ocak başı kısmı olmalı :)

 

 

 

 

 

Havalandırma bacası.

 

Dışarıda yaptığımız tırmanış yetmedi, içeridede çıkıyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

Hala tırmanıyoruz.

 

 

İniyormuyduk, çıkıyormuyduk hatırlamıyorum.

 

 

 

İnişe geçtik.

 

iniş.

 

Hala iniş.

 

Geriye baktığımızda gördüğümüz manzara.

 

 

 

 

 

Sonunda karavanımıza kavuştuk :)

 

Yemek mekanı. Artık hak ettik.

 

Şiş istediğinizde gelen porsiyon bu ama yanında gelen garnitür de bu kadar :) Kasede çorba ile et haşlama arası bir şey var, tadı güzel. Değişik otlar koymuşlar ne olduğunu anlamadık.

 

 

 

Adet bozulmadı burada da köpeğimiz oldu. Gece saat 01:00 biz köpek besliyoruz :)

Vardzia sabah 09:00 ile akşam 19:00 saatleri arasında gezilebiliyor. Kayalara oyulan bir şehir olduğu için sıkı bir antremana hazırlanın. Aşağıda büyük bir otopark var. Ayrıca nehrin kenarında lokanta ve büfeler var. Et yemekleri 8-15 Lari arası (Gürcistan para birimi GEL veya Lari olarak geçiyor). Pide türü şeyler ise 7-11 Lari. Şiş kebap yerken yanında 3-5 soğan halkası dışında pek bir şey gelmiyor. Ekmek bile ayrı ücret. Mağara şehrine giriş 7 Lari.

Vardzia gişeler ve müze. Müze kapalıydı

 

Vardzia’ya gelirken, yol üstünde gördüğümüz bir kale. Gelişte yağmur ve dolu nedeniyle çıkamadık. Dönüşte de bir yere daha tırmanacak halimiz kalmamıştı.

 

Yol üstü molası kahve keyfi.

 

Bir çeşit mantı.Etlisi, peynirlisi ve sebzelisi var. Etlisi güzeldi (tanesi 0,7-1,5 Lari arası)

 

Nasıl bir yaşama sevinci ise yandan kasayı delmiş.

 

Tadı fazla ekşiydi.

 

Vardzia’nın tek sorunu, toplu ulaşım araçları ile gelmek zor. Ya kendi aracınızla ya da turla gelmeniz gerekli. Biz geceyi otoparkta ve Kraliçe Tamara’nın korumasında güzelce uyuyarak geçirdik.

Sevgiler…