Zugdidi (Gürcistan)
Gürcistan’da şimdiye kadar gezdiğimiz en düz şehir (yeryüzü şekli olarak). Ama en rutubetli yer de burasıydı. Şehre girerken kocaman bahçeli banliyö evleri bir anda bitiyor ve sizi ortasında fıskiyelerin olduğu bir havuz karşılıyor. Havuz, aynı zamanda ortasında büyük ağaçların olduğu iki tarafı geniş yollar ve dükkanlarla çevrili bir bulvarın başlangıç noktası.
Zugdidi şehir rehberinde, gezilmesi gereken iki yer var. Biri Dadiani Palace (Dadiani Sarayı) nın da içinde bulunduğu şehir parkı. Diğeri de Sarayın hemen yanında bulunan Botanik parkı. Botanik parkı, 19. yüzyılda Versay sarayı ve Milano’dan bitki siparişi edilerek, İtalyan uzmanlar tarafından inşaa edilmiş. Ama botanik parkında düzenlemeler yapıldığı için kapalıydı gezemedik. Dadiani Sarayı’nı da pazar günü geç saatte Zugdidi de olduğumuz için gezemeyince, salı gününe kadar bekleyip görmeye karar verdik. 2 gün bulvarda turladıktan ve bilumum ara sokaklarını dolaştıktan sonra, salı günü saraya ziyaretimizi gerçekleştirdik. Ziyaret benim açımdan verimsiz geçti. İçeride fotoğraf çekmek yasak. Salondaki görevli benden kıllanınca, bütün sarayı (tamamı 2 salon) görevliyle birlikte gezmek zorunda kaldım :) Pınar özellikle sulu boya resimleri çok sevdi. Birde müzede Napolyon’un maskı var, meraklısına. Eğer botanik parkı da açık olursa 3-4 saat oyalanmaya değer.
Sevgiler…
deneme